top of page

Klinik Psikoloji Diploma Tescil Davaları

  • Yazarın fotoğrafı: Mehmet Aka
    Mehmet Aka
  • 4 gün önce
  • 3 dakikada okunur

Klinik Psikoloji/Uygulamalı Psikoloji yüksek lisans ya da doktora programlarına kaydolup da mezuniyet esnasında Üniversiteler tarafından verilen diplomalar nedeniyle Klinik Psikolog unvanı kazanamayan öğrencilerin sayısı artmakta olup bu husustaki mağduriyet büyümektedir.

Ancak bu süreçte yanlış idari başvuru ve dava süreçleri ile maddi kayıpların daha da arttığı tarafımıza iletilmektedir. Duruma ilişkin hukuki nitelemenin doğru yapılması ve doğru hukuki adımların atılması büyük önem arz etmektedir. Bu yazı yaşanan sorunların nedeni, yorumu ve çözümüne ilişkin olarak hazırlanmıştır.

Sorunlar her ne kadar aynı nedenden kaynaklansa da hukuki değerlendirme ve muhatapların hukuki süreçte dikkat etmesi gereken hususlar farklı olduğundan 1) Uygulamalı Psikoloji programlarına kaydolanlar 2) Klinik Psikoloji programlarına kaydolanlar olarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Bu yazımızda söz konusu hukuka aykırılıkların meydana gelme nedenleri ve ilgililerin izlemesi gereken hukuki yollar maddeler halinde anlatılmıştır.

 

Hukuka Aykırı Olarak Klinik Psikoloji Diploması Verilmemesinin ve Diploma Tescili Yapılmamasının Nedenleri Nelerdir?

 

Ø  Türkiye’deki klinik psikoloji ve uygulamalı psikoloji yüksek lisans ve doktora programlarının açılması Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın farklı tarihlerde verilen ve birbirleri ile örtüşmeyen uygulamaları esas alınarak gerçekleştirilmiştir.

Ø  Eski tarihli uygulama; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 2014 yılında yazdığı ve Üniversite Rektörlüklerine ilettiği yazıda aktarılan "doktora öğrencilerine verilecek diplomalarda anabilim dalının adı yanında bilim dalı adının da yer almasının uygun bulunduğu" hususuna dayanmaktadır.

Ø  Bu eski uygulamaya göre YÖK nezdinde resmi olarak “Psikoloji” programı olarak kayıtlı olan bu programlar bahsedilen YÖK yazısına dayanılarak Üniversitelerce “klinik psikoloji/uygulamalı psikoloji” programı olarak lanse edilebilmiş, mezunlarına da  “klinik psikoloji/uygulamalı psikoloji” diplomaları verilmiştir. Bu diplomalar da Sağlık Bakanlığınca tescil edilmiştir.

Ø  2018 yılına YÖK ve Üniversitelerin birbiri ile uyumlu idari işlemleri ile bu programlardan mezun olarak klinik psikoloji diploması ya da uygulamalı psikoloji diploması alan kişiler herhangi bir sorun yaşamamıştır.

Ø  Ne var ki YÖK 2018 yılında 2014 tarihli yazısı kapsamındaki bu uygulamadan vazgeçmiş ve 2018 Ocak ve Temmuz aylarında 2 ayrı karar vererek önce Uygulamalı Psikoloji Diplomalarına ilişkin kısa süreli bir ayrıma gitmiş sonrasında ise bu uygulamadan da vazgeçerek Klinik Psikoloji diplomalarına dair aşağıdaki gibi karar kurmuştur.

Ø  YÖK yeni uygulaması ise "a) Üniversitelerin psikoloji alanında yapılan yüksek lisans ve doktora programlarından sadece Yüksekögretim Kurulu'nun izni ile açılmıs Klinik Psikoloji Programı mezunlarının diplomalarının klinik psikoloji olarak tescil edilmesine .. c) Yüksekögretim kurumlarının düzenleyecegi diplomalarda sadece Yüksekögretim Kurulu'nun izin verdigi program isminin yer almasına ve yanında ayrıca izin verilen alan dısında bir uzmanlık alamı varmıs gibi gösteren diploma isimlendirmesinin yapılmamasına”  yönelik kararına dayanmaktadır. 

Ø  YÖK’ün bu kararının ardından üniversitelerce Klinik Psikoloji/ Uygulamalı Psikoloji olarak açılan programlardan mezun olanlara Klinik Psikoloji ve Uygulamalı Psikoloji diploması yerine Psikoloji diploması verilmeye ve Uygulamalı Psikoloji diplomaları da bu tarihten itibaren Klinik Psikoloji diploması olarak tescil edilmemeye başlanmıştır.

 

Yaşanan Mağduriyetler Nelerdir?

 

Ø  YÖK’ün 2018 tarihli bu kararı öncesinde kaydını yaptıran ancak diplomasını 2018 tarihinden sonra alan öğrenciler “Klinik Psikoloji” ya da “Uygulamalı Psikoloji” diploması almayı beklerken kendilerine “psikoloji” diploması verilmiştir. 2018’den sonra Uygulamalı Psikoloji Diplomaları da Klinik Psikoloji diploması olarak tescil edilmemeye başlanmıştır.

Ø  1219 Sayılı yasa ek madde 13 ve YÖK kararları doğrultusunda eğitimlerinin sonunda Klinik Psikolog unvanı kazanma haklı beklentisi ile Klinik Psikoloji ya da Uygulamalı Psikoloji programlarına kayıt yaptıran öğrenciler, anlatılan idari işlemler nedeniyle Klinik Psikolog unvanı alamamaktadırlar.

 

Kimler dava açabilir? Yapılması Gerekenler Nelerdir?

 

Ø  1) YÖK karar tarihinden önce klinik psikoloji/uygulamalı psikoloji programlarına kayıt yaptıran ancak mezun olurken Klinik Psikoloji diploması alamayan 2) Uygulamalı Psikoloji diplomaları Klinik Psikoloji diploması olarak tescil edilmeyen kişiler bu davayı açabilirler.

Ø  Yapılması gerekenler:

·       Öncelikle mezun olunan programa göre değişecek şekilde; üniversiteye yahut YÖK’e idari başvuruda bulunulması gerekmektedir.

·       Bu başvurular üniversitelerce ve YÖK tarafından reddedilmekle birlikte dava yolunun açılması için zorunlu bir aşamadır. Başvurunun reddi halinde hem üniversitenin ya da YÖK’ün ret işlemine hem de dayanak olan YÖK kararına karşı tek dava kapsamında iptal davası açılması gerekmektedir.

·       Başvuru ve dava süreçlerinde İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan 30 günlük ve 60 günlük sürelere dikkat edilmesi önemlidir.

 

Hukuki Süreçte Dikkat Edilmesi Gerekenler?

 

Ø  Kişinin hukuki durumuna, mezun olunan programa ve alınan diplomaya göre; idari başvurunun hangi kuruma yapılacağının belirlenmesi ve yapılacak başvurunun içeriği.

Ø  Başvuruya idarece verilen yanıt içeriği.

Ø  Başvuru ardından idarece verilen cevap ya da zımnen ret tarihi, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yer alan başvuru ve dava açma süreleri.

Ø  Uygulamada olumlu sonuç alınması mümkün olmadığından dava açılırken sadece Üniversitenin ya da YÖK’ün birel ret işlemine karşı dava açılmaması.

Ø  Davanın açılacağı karşı taraf idarelerin doğru şekilde belirlenmesi ve yargı mercii tayininin doğru yapılması.

Ø  İlgililerin talepleri idare hukuku açısından “haklı beklenti” kavramı içinde yer almaktadır. Açılacak davaya göre; Klinik Psikoloji diploması verilmemesine yahut diplomanın tescil edilmemesine ilişkin işlemin iptali talebindeki hukuki dayanakların doğru şekilde seçilmesi önemlidir.



 
 
bottom of page